Dolmabahçe Sarayında hangi padişahlar yaşamıştır ?

Sena

New member
[color=]Dolmabahçe Sarayı’nda Hangi Padişahlar Yaşamış? Bir Saray Turu, Ama Farklı Bir Açıdan![/color]

Herkese merhaba!

Bugün Dolmabahçe Sarayı hakkında konuşacağız, ama öyle sıradan bir tarihi inceleme yapmaya gelmedik! Bugün, bu ihtişamlı sarayın içinde gezinirken, padişahların nasıl bir "saray yaşamı" sürmüş olabileceklerini hayal etmeye çalışacağız. Hani şu elinizi başınızın arkasına koyup, “Yahu bu padişahlar ne yapıyordu burada?” dediğiniz türden bir sohbet! Bir de, forumda erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise ilişki odaklı bakış açılarıyla bu tarihi deneyimi ele alacağız. Hem de mizahi bir bakış açısıyla! Hadi başlayalım, hem eğlenelim hem de biraz tarihsel bilgi edinelim.

[color=]Dolmabahçe Sarayı: Düğün, Dernek, Saray Hayatı… Hadi, Herkes İçeri![/color]

Öncelikle, Dolmabahçe Sarayı'nın sadece bir "güzel bina" olmadığını unutmayalım. Saray, aslında Osmanlı İmparatorluğu'nun batıya dönük son döneminde inşa edilmiş ve 13 padişahın "günlük yaşam alanı" olmuş. Bir padişah için en önemli soru belki de şu olabilirdi: "Bugün hangi salonda oturup, hangi hamamda dinleneceğim?" Cevap: Dolmabahçe Sarayı!

Şimdi, padişahlarımıza bir göz atalım. Hangi padişahlar burada yaşıyor, hangi padişahlar ise sarayın şıklığına kendilerini kaptırıp, bir süre sonra "Aman, yeter bu kadar gösteriş, ben bir parka gideyim" demiş olabilir? Kısa kısa bakalım:

[color=]Sultan Abdülmecid: Şıklık Dediğin Böyle Olur![/color]

Sultan Abdülmecid, tam anlamıyla Dolmabahçe Sarayı’nın en büyük "hayalperestlerinden" biriydi. Saray, onun döneminde inşa edilmeye başlanmıştı ve Abdülmecid, aslında Batı kültüründen etkilenip sarayının her köşesini modernleştirme yoluna gitmişti. Padişah, sarayda iken, acaba gökkuşağına benzeyen halıları üzerinde yürürken bir yandan da “Hani bana özel bir tuhaf bir hamam tasarlasanız” diyordu, kim bilir! Tabii, sarayın tüm gösterişli havasına rağmen, aynı zamanda çok insanı seven ve sürekli halkla iç içe olmak isteyen biriydi. Yani bir nevi, sarayın sosyetik etkinliklerinin "yıldızı"! Burada sık sık büyük partiler verilir, şıklık yarışı başlardı. Şu anki Instagram’cılar, o dönemin “Güzel Saray Selfie”leri çekiyordu!

[color=]Sultan Abdülaziz: Müziğin Padişahı![/color]

Sultan Abdülaziz ise bir başka "sarayda eğlence" delisiydi. Müzik konusunda oldukça hevesli olan padişah, Dolmabahçe’deki odasında çoğu zaman şarkılarla zaman geçirirdi. Gerçekten, şu soruyu sormak lazım: "Abdülaziz, her sabah saraya hangi orkestrayı çağırıyordu?" Burada bir orkestra konseri dinlerken kahvaltı yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmiş olabilir mi? Herhalde "Müziksiz bir gün geçiremem!" diyen padişahlarımızdandı. (Ve belki de arada bir "Bir çay daha lütfen!" diyordur.)

[color=]Sultan V. Murad: Sarayda Gizli Drama![/color]

Sultan V. Murad da sarayda yaşamış ama biraz daha farklı bir deneyim yaşadı. Kendisinin mental sağlığı bozulmuş ve daha sonra tahttan indirilmiş. Bu, tabii ki bir dramaydı. Ama kim bilir, belki de Dolmabahçe’deki o kadar büyük lüks ve gösterişe gözleri alışamadı? Şu soruyu da sormadan geçemiyoruz: “V. Murad, bir akşam yatmadan önce, ‘Burada kimse beni anlamıyor’ demiştir diye düşünüyorum!” Sarayda huzurlu bir yaşam değil, oldukça karmaşık bir drama yaşanıyordu. Yani, sarayda yaşayan padişahlar arasında "huzurlu" olmayanlardan biri de buydu!

[color=]Sultan II. Abdülhamid: Strateji ve Gizlilik![/color]

Sultan II. Abdülhamid, sarayda büyük stratejiler kuran, gizli odalarda devlet işlerini çözmeye çalışan padişahtı. O kadar gizemli bir havası vardı ki, Dolmabahçe’nin koridorlarında "Sultan Abdülhamid yine ne planlıyor?" diye fısıldayanlar vardı. Belli ki Abdülhamid, Dolmabahçe Sarayı'nda sadece lüks ve gösteriş değil, aynı zamanda stratejik planlar yapıyordu. İşin içinde "devlet yönetimi" ve "gizlilik" varsa, kesinlikle sarayda kimseyi kayıtsız bırakmazdı. Belki de bu yüzden "Padişahın odasına kimse giremez!" gibi şifreler vardı.

[color=]Sultan Mehmed V. Reşad: Beyaz Saray’a Bir Adım Daha Yaklaşan Bir Yaşam![/color]

Sultan Mehmed V. Reşad, sarayda çok fazla dikkat çekmeyen ama bir o kadar da stratejik hareket eden bir padişahtı. Sarayın içinde gezintiye çıkarak köşklerin, havuzların arasından "Buranın havası bir harika" diyerek sanki Beyaz Saray'a adım atacakmış gibi hayaller kuruyordu. Herhalde “Bu kadar gösterişli olmasam da olur!” diyordu, ama sarayın göz alıcı atmosferinde her türlü strateji geliştirebilirdi!

[color=]Beyaz Saray’daki “Saray Kafası” Burada da Geçerli![/color]

Şimdi forumdaşlar, Dolmabahçe Sarayı'nda kimlerin yaşamış olduğunu, nasıl bir atmosferde vakit geçirmiş olduklarını öğrendik. Ama burada bir soru var: Sarayda yaşayan padişahlar, günümüzün lüks yaşam anlayışındaki “Beyaz Saray” havasını tam olarak yakalayabilmiş miydi? Hangi padişah, “Sarayda daha çok eğlenmek istiyorum” diyerek dolabını açıp "gösterişli bir elbise giymeliyim" demiştir? Kimileri daha fazla kafa karıştıran, strateji kuran ve yalnız kalmak isteyen, kimileri de sosyal bir hayat sürmek isteyen padişahlar olarak sarayda yaşıyorlardı.

Hadi, şimdi sizden gelen yorumları merak ediyorum! Saraydaki padişahların hayatlarını daha eğlenceli ve neşeli bir şekilde nasıl yorumlardınız? Bir padişahın saraydaki yaşantısını, bu kadar ihtişam içinde nasıl daha da eğlenceli hale getirebilirsiniz? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum, bakalım kim ne kadar yaratıcı ve mizahi olabilir!